Ali Rıza Gelirli’nin Son Kitabı İdelojisiz Çıktı kitapyurdu adresinden temin edebilirsiniz
Aylardır Türkiye'nın gündemine oturmuş olan siyaset, emniyet ve mafya ilişkileri ayuka çıkmış durumda. İlginç olan, başta ana muhalafet partisi ve toplumsal muhalefetin sıradan yaklaşmasıdır! birkaç açıklamanın dışında tepki vermemeleridir.
Gezi isyanı 28 Mayıs 2013'de, daha önce bu topraklarda benzeri görülmeyen, insanın ve doğanın itibarını geri isteyen ahlâki ve vicdani bir hareketti.
İnsanlık tarihinde esas olan göçtür, yerleşiklik değil. Taş devri insanı, insanlığın en uzun dönemidir, sürekli göç ederdi. Eğer göç ettiği alan boş değilse, başkaları varsa, genellikle onları kovmaya çalışırdı. İnsanlık tarihinde savaşlar sınıfların ortaya çıkmasından çok önce başlamıştır.
Cumartesi Anneleri bu direnişlerini uluslararası platformlara taşımalıdır. Ülkedesürekli aynı şeyleri yaparak farklı sonuca ulaşılamayacağı yeterince görülmüştür.
Cumartesi Annelerine
BEKSAV bünyesindeki Tiyatro İmge tarafından 18 Mayıs 2024'te İsviçre Basel'de sahnelenen Erwin Motor adlı oyundan.
İran Devleti 1979 Devriminden beri özel olarak korunan bir devlettir. Kimler tarafından? 1979 İran Devrimi’nin son şeklinin Fransa tarafından verildiğini hiç kimse konuşmuyor ve dile getirmiyor.
Bireyler olarak hayatı daha değerli kılabilmek için sürekli bir anlam arayışında olduğumuz doğrudur. Ancak burada insanları ayrıştıran faktör, anlamı nerede aradığımızdadır. Sahi anlamı nerede arıyoruz?
Bütün kavramlar gibi asimilasyon da içerik olarak zamanla değişir. Kelime aynı kalır, içerik değişir. Ek olarak asimilasyonun çeşitleri vardır.
Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş
Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.
Şiirlerde, romanlarda, şarkılarda, türkülerde onun yangınlarının alevleri oynaşır. Uzaktan bakıldığında kremalı bir pasta gibi gözükür. Aşktan söz ediyorum! Bir şiirimde,
Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü’nün yayınladığı 2024 Dünya Göç Raporu’na göre Türkiye en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeler arasında yeniden ilk sırada yer alıyor.
Aynılar aynı yerde olurlar. 1979 İran Devriminden ders alamayan Türkiye sol hareketi aynı yanlışları yaparak aynı sorunları yaşıyor!
Türkçe 
